Sigorta Hukuku; 6012 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Altıncı Kitabı”nda (1401 ve devamı maddeleri) düzenlenmiş olup, sigorta sözleşmesinde öngörülen rizikonun gerçekleşmesi neticesinde veya gerçekleşip/gerçekleşmediği noktasındaki uyuşmazlıkları, tarafların sorumlulukları gibi hususları inceleyen bir özel hukuk alanıdır.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasi Kanunu kapsamındaki (SGK) uyuşmazlıklar bu alan dışındadır.
6012 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 1401/1’de Sigorta Sözleşmesi:
“Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.”
Şeklinde tanımlanmıştır.
Uyuşmazlığın özelliğine ve tarafların sıfatına göre görevli mahkeme değişiklik gösterecektir. Bu yüzden sigorta davaları “...... Mahkmesinde görülür” gibi bir genelleme yapma imkanı bulunmamaktadır. Bu hususta avukatınızdan destek alabilirsiniz.
1) Zarar Sigortaları
2) Can Sigortaları
Esasen avukatlar arasında; ceza avukatı, boşanma avukatı, sigorta avukatı, icra avukatı v.b. gibi ayrımlar bulunmamaktadır. Avukatlık ruhsatını alan tüm avukatlar, hukukun her alanında avukatlık görevini yerine getirebilmektedir. Ancak avukatların zaman içerisinde edindikleri deneyim ve çevre faktörü doğrultusunda, kendi tercihleri ile branşlaşma eğilimi olabilmektedir.
Ancak Sigorta Hukuku açısından baktığımızda; Sigorta Tahkim Komisyonu uygulamaları, kanun ve yönetmelikler haricinde sigorta mevzuatında yer alan genel şartlar, aktüeryal tazminat hesabında dikkat edilecek önemli noktalar gibi hususlar göz önüne alındığında bu türdeki uyuşmazlıkların sigorta hukuk alanında deneyim sahibi avukatlar tarafından takip edilmesi süreci daha hızlı, ekonomik ve doğru yönetilebilir kılabilecektir.
Sigorta hukukuna konu tüm uyuşmazlıkları burada inceleme imkanımız olmamakla birlikte uygulamada en çok davaya/tahkime konu olan birkaç sigorta tazminatı türünü aşağıda bulabilirsiniz.
14.06.2007 tarih ve 26552 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi ile Sigorta Tahkim Komisyonu kurulmuştur*.
Sigortacılık Kanunu md.30’da “Sigortacılıkta tahkim”:
“Sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla Birlik nezdinde Sigorta Tahkim Komisyonu oluşturulur. Sigortacılık yapan kuruluşlardan, sigorta tahkim sistemine üye olmak isteyenler, durumu yazılı olarak Komisyona bildirmek zorundadır. Sigorta tahkim sistemine üye olan kuruluşlarla uyuşmazlığa düşen kişi, uyuşmazlık konusu sözleşmede özel bir hüküm olmasa bile tahkim usûlünden faydalanabilir.”
Şeklinde tanımlanmıştır.
Tanımdan da anlaşılacağı üzere tüm sigorta şirketlerine karşı Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulamamaktadır. Uyuşmazlık yaşanan sigorta şirketinin, Sigorta Tahkim sistemine üye olması gerekmektedir.
Tahkim; alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur. Mahkeme yerine Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulması; hızlı sonuç alınması, ekonomik olması gibi çeşitli sebeplerden dolayı tercih edilebilmektedir. Bu hususta detaylı bilgi sahibi değilseniz özellikle Sigorta Hukuku alanında çalışan bir avukattan destek almanız menfaatinize olacaktır.
* 11/04/2022 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’nun resmi internet sitesinden alıntı yapılmıştır. http://www.sigortatahkim.org/index.php?option=com_content&view=article&id=54&Itemid=53
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.